11 Ağustos 2012 Cumartesi

Abi'min kaleminden...



yalnızın yatağı tek rüyası iki kişikiktir

Belki bir gece aynı yıldıza bakar ağlarız

çözmek şöyle dursun Aşk düğümün ta kendisidir

Yarın bugünden güzel olsun.

Belki uzak bir şehrin sonbaharında karşılaşırız...tanımaz geçersin belki yanımdan...daha ağırı...adımı sorarsın

Sen'le karışık yağmur... Uzun kış mutsuz aşk gibi

'asla' ve 'daima'lar batağında bir nergistir 'belki'..belki kadar yakın..belki kadar uzaksın

Yapacaklarım yaptıklarımın tamiratıdır.

'Ömür boyu sürecek şarkılar'... Yazılmıyor artık.

Sana bir iyi bir kötü haberim var; ..Seni özlüyorum

Yalnızın doğum günü kutlanmaz
Yalnız yaşlanmaz.
Yalnızın hikayesinde figüran olmaz.

......ne konuşuyor bu insanlar,
ne kadar uzak kelimeler anlamdan..


belki sen...bana sapladığın hançerden ya da hançerin acısı aşkına benden özür dilersin...belki ben herşeye rağmen seni özlediğim için gururumdan özür dilerim.belki yarın hersey daha güzel olur


"Alnımı cama yaslayıp barkodumu okutuyorum;seni sevmeme izin vermiyor kalbinin morötesi. Cama vurup yüzümü kesiyorum; bugün sevmiyorum seni; sadece korkuyorum..."


„Parmaklarıma kan oturur dokunamazsam sana...“


Aklım başımda değil deli gibi severim seni beni delirten aşkına inat.... (06/05/2006)


şarkılardan fal tut ve aşkı fincanında sakla; körebenin sabrıyla sevdim ben seni...


Kayıp zaman oynanırken seni anıyor olacağım kaybettiğim benliğin anısına. 


Siyaha âşık beyaz kadar zordur işin ki aşk zoru sever.


Bir gün körebe oynarsak gizlice açarım gözlerimi; seni yine kaybetmeyi kaldırmaz içim.


Bana sapladığın hançerden ya da hançerin acısı aşkına benden özür dilersin...


Belki ben her şeye rağmen seni hâlâ özlediğim için 'gurur'umdan özür dilerim. Belki yarın her şey daha güzel olur... Düşünüyorum düşünüyorum da... Yok, umutsuz değilim sadece üşeniyorum; üşeniyorum o halde yarın. Korkarım yarın da severim seni...


Kaldıysa sığınırım hoşgörüne ve hoşgörümle severim seni.


"Ateşe körükle gitmem ben;korkarım alevlerden..." *


doğru nedir anlatsana
nasıl yaşar? neyle beslenir?
bencil mi yoksa sevecen midir?
"gözleri" var mıdır mesela?
varsa bile "seninkiler" kadar güzel midir?...


yanmayan bir sokak lambasıydı 
yokluğunda farkedilen ,
ve hüzünlerim ...
gökkuşağı gibi gözalıcı olsalar da 
masallara sağır kalmadı gözlerim...


Âşıkların arasına girilmez. Tanrı sevgiye ve aşka ihanet edeni çarpar; kendimden biliyorum. Bilir bilmez konuşur, susarak severim seni...


Ne "ASLA" kadar karalı ol, 
Ne "BELKİ" kadar çeliş. 
"ELVEDA"yı söylediğin yerde bırak. 
Yeni bir "MERHABA"ya ölesiye alış...


sana şarkılar söylemeye devam ederim 
sevmeye çıkarsız inanırsan...
sevmeye inan
yaşamak zor bi oyun!..


"Ben Yolları Sen Hep Bekliyosundur Diye Severim Özlersen Dönerim..."


aşamak zor bi oyun!
sen, şarkılar söylemeye devam ettiğim,
benimlesin biliyorum.

düş tarlamın,
kuralsız, yasaksız, doğrusuz bahçemin ekini
n e r d e s i n ?

feridun düzağaç
bin900doksansekizinci 17 mart gecesi 03.57 istanbul


"o gelmedikçe çalışmaz saatler" diye kandırılmış ve çocuk kalmışım


kalbe giden yollarda tadilat var


bende uzun yanar yalnızlığa yeşil... 


Sana benzeyen yeni bir sevgili bulsam diyorum ama onu sana benzetmesem.


Bazen hayat yüz vermez; doğruyu haykırmak bile işe yaramaz. Değiştiremiyorsan değişeceksin. En büyük acıyı en çok seven çeker...


Kalbim orada zira ve kalbimde parmak izin var.


Artık çok geç köprüdeyim 
Arıyorsam arıyorsam yanıtları 
Soruyorsam ve sorguluyorsam 
Ve bir anlamı olmalı diyorsam her çarpışında yüreğimin… 
Yaşamak zor bir oyun! 
Sen,şarkılar söylemeye devam ettiğim 
Benimlesin biliyorum 
Düş tarlamın 
Kuralsız, yasaksız, doğrusuz bahçemin ekini 
Neredesin?


kol kırılır yen içinde, kalp kırılır sen içinde kalırsın...


Kırmızı ışıkta durdum Mendilimi verdim mendilci cocuğa Dokunsan ağlar gibiydi;üzüldüm Neden kimse dokunamaz ki yalnızlıklara...

Her şey değişecek o adada
Bir bu aynı kalacak
Sahibi cesur zira,sahibi deli
Sen bile gideceksin yarın
Tüm yüzler,tüm sokaklar,tüm sahipler değişecek
Olmayan sokaklar,mahalleler,evler,kalabalıklar dolacak
O kadar dolacak ki ben bile gideceğim belli ki
Kalbimin yarısı kalacak
Belki bir başka adada belki de denizlere en uzak diyarlarda
Yarısı sende kalan kalbim
SAhibi cesur, sahibi deli.



Benim için üzülme
Bu güzellikleri yeter sana hayatın.
İklim değişir.
An gelir bensiz neyleyeceğinden dem vurduğun güneş ısıtır içini.
An gelir camı döven iri taneli yağmurların olur, mutfakta unuttuğun sigaran için üşenir O'nunkinden yakarsın.
Öyle olur,olmalı.
Rüzgar bütün bulutları dağıtır. Dağıtamazsa kızar,fırtına olur. Benim için üzülme, bizim için de.
Gölgesi hep hayatına vuran bir gürgen ağacıydım. Fırtınaya yenildim. Benim için üzülme.



Ağaçlarla,çiçeklerle,bulutlarla çok
insanlarla az konuştum.
Az uz dere tepe kış güz gittim.
Hep yazdım.
45 değilim, yalan. Daha 24'ümde bıraktığım gençliğimi yaşayacağım.
Sen "şarkılar yaz" dedikçe
Ve onları söyledikçe sana


Yeni yıl için iyi dilekler...
Masum yalanların sadece bir tanesi.
Aslolan dünyanın gerçek sahiplerinin bence en güzeline. Bulutlara bakarken hissettiğim şey.
Sonsuz bir huzur ve kavuşma isteği.
Nice acıları,açlıkları yokluk ve yoksunluk hallerini sadece insana yakışan bir nankörlükle görmezden gelerek ve tüketerek yaşadığımız bir hayat.
Bilip de bulamayanın hayali ile bulup da doymayanın kibiri arasında tik tak sallanıp duracak. Büyük tezahüratlarla karşılamakta olduğumuz yeni yılı çok değil üç yüz gün sonra çoktan lanetleyip kovmuş olacağız bile.
Kötü olan dünya mı yoksa onu yaşanmaz hale getiren doyumsuz insanoğlu mu,anlayamadan. Ben tabiatın, aşkın, edebiyatın iyilik ve güzelliksporun ve elbette kadınların. Yağmurların anası bulutların çekilir kıldığı dünyanın yeni yılını kutluyorum. İnsan dediğimiz işini biliyor ve yeni yılda insanoğluna hayırlı işler diliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder